CEO Office nedir?
Yaklaşık 4 yıldır ceo office ekiplerinde öğreniyorum.
Bu pozisyonla ilgili en cok duyduğum 2 soru:
1- Kariyer olarak düşünenlerden: “neden ceo office ekibine katılmalıyım?”
2- Co-founderlardan: “ekibimizde böyle bi pozisyona ihtiyac var mı?”
Bu iki soru hakkında yazarak, hem ilgisi olanlara yardımcı olmak hem de kendi düşüncelerimi olgunlaştırmak istedim.
1-Neden ceo office ekibine katılmalıyım?
Kariyer dediğimiz şey baya ilginç. Ona yüklediğimiz anlamla şekil buluyor. O yüzden her birimiz gibi “biricik”. Benim yüklediğim anlamda baskın olan şey “öğrenmek”.
Öğrenmek konusunda Naval’ın çok sevdiğim bir bakış açısı var: “Develop a founder mentality in your career”, yani öyle bir kariyer yolu seçin ki “kurucu düşünce yapınızı” geliştirsin. Hatta biraz daha ileri gidip şundan bahsediyor: “Herhangi bir kurucu için en zor şey, kurucu düşünce yapısına sahip bir ekip yaratmaktır”
O nedenle yaptığınız işi önemseyin. Bunu yaparken en temel motivasyonunuz “öğrenmek” ve kendi hayallerinize gidecek deneyimi en yakından yaşamak olsun. 4 yıldır Türkiye’de zor ve etki yaratan işler yapmaya çalışan 2 güçlü ceo ile yakın çalıştım. İnanın en çok öğrendiğim ve tanık olmaktan ilhamlandığım şey “strateji, fundraising, ” gibi havalı konular değildi.
- En çok öğrendiğim şeylerin başında bu işin “psikolojisi” geliyor. Bir gün bir iş kuracaksam, “duygularımı, korkularımı, hayal kırıklıklarımı” nasıl yaşamam gerektiğinin provasını yapıyorum. Belki yaşadığım deneyimlerin, zorlukların hiç birini kendi yolumda yaşamayacağım ama nasıl zor olabileceğini görüyorum. Yaşam planlayarak yürümüyor, ünlü bir düşünürün (steve başkan:)) de dediği gibi, noktaları ancak geriye baktığınızda birleştiriyorsunuz, o nedenle ileride bu noktaların benim hikayem için birleşip bana yardım edeceğine inanıyorum. Yardım etmese de ne farkeder, kariyerimin ilk 7–8 yılında görebileceğim en eşsiz hikaye ve deneyimleri biriktiriyorum.
- İkinci öğrendiğim şey “insan”. Ceo office’te olmak aynı amaca farklı kaslara sahip olan (HR’dan data scientistlere, creative ekiplerden çok iyi ikna gücü olan satış ekibine) büyük bir ekiple koşmak anlamına geliyor. İnsan faktörünün işinin en can alıcı unsuru olması ne zor ve ne kadar gerçek… Bir yapbozun birleşmesi gibi doğru ekipleri doğru zamanda aynı anda bir araya getirmek, dataya bakarak doğruyu aramak, tüm ekibin ortak hedefine hizmet etmeye çalışmak, zaman zaman odada ne kadar farklı kişiliklerin olduğunu farkedip iletişimde hata yapmadan ilerlemek, zekanın ve duygunun dengesini doğru kurmak.. Bunların hepsini hala öğrenmeye çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü hangi teknoloji, hangi çalışma alışkanlığı, ya da hangi sektör “insan” faktörünü devreden çıkarabilir emin değilim.
- Son olarak Trendyol’da inandığımız bir bakış açısı var: “We see the career as a jungle gym, not a ladder” (credit to: sheryl sandberg) Kariyer ve hayat tek bir merdiven üzerinde daha yukarı çıkmaktan çok daha fazlası aslında. Bir ormanın içinde ağaçlara tırmanarak, kaynak su bularak, doğayı öğrenip yeteneklerini geliştirdiğinde yaşadığını, öğrendiğini hissediyorsun. Dataya bak, logoya yorum yap, proje çerçevesi çiz, sorgula, benchmark et, hedef belirle, iletişime kafa yor… Ceo office de yapısı gereği bu farklı kasları en iyi çalıştırdığın, bir ağaçtan diğerine atladığın ekip oluyor.
Tabi bu anlattıklarımın hepsi inanılmaz “öznel” yargılar. Bir iş kurmanın psikolojisini merak etmeyen, insansız sadece bilgisayarıyla hayatını geçerebilecek, tek bir alanda derinleşerek yaptığı işin uzmanı olmak isteyenlere göre değil ceo office. Hatta bu yüzden çoğunluğa göre hiç değil.
Ama ben “generalist” olmak ve tüm resmi görmek istiyorum diyenler için ceo office ekipleri en iyi öğrenme yeri.
2- Ekibimizde böyle bi pozisyona ihtiyac var mı?
Upps, diğerine göre inanılmaz zor bir soru.
Business teorilerine bakarsanız hayır yok. Ceo office tam olarak geleneksel şirket yapılarında neye benziyor derseniz, “strateji ya da iş geliştirme” gibi havalı sıfatlar bulabilirsiniz. Ama benim çalıştığım ekiplerde hep bundan daha fazlasıydı.
Ceo office’in 2 temel işlevi var aslında. 1- (evet) strategic alignment 2- (daha da önemlisi) cultural alignment
1- Strategic alignment:
Ekipler hızlı büyürken gitmek istenen ana stratejiye tüm ekipler doğru katkıyı yapıyor mu, aynı “neden?” sorusuna aynı cevapları veriyor mu diye emin olan bir ekip kurucuların işini kolaylaştırıyor. Bir ceo her an her yerde olamazken, 10 kişilik bir ceo office öncelikli her ekip toplantısında gitmek istediğimiz nihai nokta için tüm ekipler aynı yerde mi görüp müdahale edebiliyor. Trendyol’dan örnek verirsem;
Amacımız: “Teknoloji ile ticareti kolaylaştırarak, ülkemize ve ekosistemimize en büyük pozitif etkiyi yaratmak”
Bunu da 3 temel hedefimiz var:
- Müşterilerin en çok tercih ettiği platform olmak: en ıyı müşteri deneyimi ile bölgemizin 1 numaralı platformu olmak ve 2024'te 50+ milyon aktif müşteriye hizmet vermek
- Satıcıların en çok tercih ettiği platform olmak: yüzbinlerce satıcıyı platformlarımızdaki data ve teknoloji ile güçlendirerek milyonlarca müşteri ile buluşturmak
- Ekiplerin en çok tercih ettiği şirket olmak: her gün en iyisini yapmak için çabalayan, sürekli gelişen ve ülkemizin en büyük pozitif etki yaratan ekibinin bir parçası olmak
Ceo office olarak bu amaç ve hedefler için eğer “büyüme” ana konulu bir toplantıdaysak, “müşteri memnuniyetini” ne kadar konuştuğumuza emin oluyoruz. Ürün toplantısındaysak, kurduğumuz sistemler yüzbinlerce satıcımız olduğunda da ölçeklenebilecek mi diye kuşku ile yaklaşıyoruz. Yok eğer, daha verimli iş süreçleri için IK ekibiyle bir araya geliyorsak yapacağımız aksiyonların “ekiplerin bizi en çok tercih edeceği şirket olma” amacımıza ne kadar yaklaştırdığını kontrol ediyoruz.
2- Cultural alignment:
Hayır hayır, “culture eats strategy for breakfast” klişesine girmeyeceğim — ama belki başka yazıda gireriz çünkü hakkaten yer:)
Startup kültürüyle ile ilgili en inandığım şey şu: “80% of Your Culture is Your Founder”. Toplantıların nasıl yönetildiğinden, ne kadar müşteriyi önceliklendirdiğine ya da topluluk önünde konuşma pratiklerinden dataya ne kadar önem verdiğine kadar her şeyi kurucuların davranışı belirliyor. O nedenle başarılı kurucu ekip de iş büyüdükçe büyüyen ekibin de benzer değerleri sahiplenmesini istiyor.
Ceo office’in buradaki en büyük rolü, başarıyı getirmiş, ekibi ekip yapan o değerler mindseti gözlemlemek, sahiplenmek ve yaşatmak.
Trendyol’dan yine örnek verecek olursak; datayı tüm kararların arkasına koyan bir şirket için google sheet’siz hayat geçmiyor tabi ki. O nedenle tüm ekibin derdini google sheet’lerle anlatması, doğru sayıları doğru analize etmesi, kendine özgü karar verme frameworkleri ile hızlı karar almasından doğal bişey yok. Ceo office’te tüm bu pratikleri kurucu ekipten birebir izleyip öğrendiği için her çalıştığı ekibe aynı şekilde bu “way of working / çalışma şeklini” yaymaktan sorumlu.
Aynı şekilde 25milyon müşteriye ulaşan bir şirketin tüm iletişim metinlerini mütevazi, ayakları yere basan, gerçek ve transparan kültürü hatırlayarak gözden geçirdiğimiz çok oluyor.
Bu nedenle gerçekten hızlı giden bir işin başındaysanız, sizinle birlikte çalışan tüm liderlere destek olabilecek, tüm işin stratejisi ve kültürüyle çok iyi yaşatabilecek, öğrenme isteği yüksek, zaman zaman sizin yerinize geçecek kişilere ihtiyacınız oluyorsa evet “ceo office” dediğimiz ekibe ihtiyacınız var.
Yok eğer ihtiyacınız sizi ve tasklarını toparlayacak bir yapıysa muhtemelen ceo office gibi diğer ekiplerle çalışıp execute eden bir ekibe değil, muhtemelen size yardımcı olacak bir asistan ekibine ihtiyacınız var.
Bazen de ekip o kadar küçük oluyor ki, ya da beklediğiniz hızda büyümüyor, o durumda da ceo olarak ekip ile aranıza bir layer yaratmanıza hiç gerek olmuyor. Trendyol ceo office yapısını bu şekilde canlıya aldığında yaklaşık 500+ kişi olmuştu bile. O zamana kadar liderin ceo ile birebir çalışması, ondan direk öğrenmesi çok daha doğru olabilir.
Ceo office kurmak isteyen, ya da ceo office ekibine dahil olmak isteyen herkese son söz Ben Horowitz’den gelsin;
Peacetime CEO trains her employees to ensure satisfaction and career development. Wartime CEO trains her employees so they don’t get their ass shot off in the battle.
Bu bir savaş değil ama öğrenmek isteyene kariyer dediğimiz şey gerçek bir jungle gym. Bu jungle’dan olmaktan zevk alana öğrenme, kendini geliştirme, hayallerine koşma fırsatı ardında kadar açık. Hatta Trendyol ceo office ilanları da burada.
Böyle bir ekip bize kesinlikle lazım, dahasını sormak istiyorum diyen herkes için mailim: burcu.gokgoz@trendyol.com