19 Mayıs & Sequoia Capital

Burcu Gökgöz
3 min readMay 19, 2018

“Siz, genç arkadaşlar, yorulmadan beni takibe söz vermişsiniz.. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir.

Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.” — Mustafa Kemal ( 1937 )”

Cumartesi sabahları bir rutinim var. Yoğun geçen bir haftadan sonra haftasonunu iyi değerlendirmeye çalışıyorum. (Bu bazen aile ve arkadaşlar, bazen de uzun zamandır bekleyen kitaplar, büyük projeler için yapmam gereken okumalar ve araştırmalar oluyor.) Bunların planını yapıp hazırlanırken de youtube’dan düşünmeme neden olacak konuşmalar dinlemeye çalışıyorum.

Bugünün konuşması Emin Çapa’ydı.

Sizi öldürmeye gelecekler! — Emin Çapa — TalksTurkey — Konya

Emin Çapa’nın öncesinde beyin açan, teknolojiden, bilimden ve bizim basiretsizliğimizden bahsettiği konuşmalarına aşinasınızdır. Bu konuşmaların sonundaki; “harekete geçelim artık” yakarışları, bir gençlikten beklediği “umut” ve “umutsuzluk” bende çok derin izler bırakıyor.

  • Sen hiç bir şey yapma, Türkiye’de yoksulluk bitsin.
  • Sen hiç bir şey yapma, Türkiye’de eğitim düzelsin.
  • Sen hiç bir şey yapma, küresel ısınma bitsin.

Bu düşünceler, sözler; o salondaki insanların %95'ine 2 saat boyunca “biz de bişeyler yapsak mı?” diye düşündürüp, sonraki günlerde “Geçen Emin Çapa’nın konuşmasına gittik, harikaydı” dedirtip, söndü gitti.

Düşünceleri sönmeyen, refahı, üretme becerisi için bir şeyler yapma hissi kaybolmayan gençlerden umudu var Emin Çapa’nın muhtemelen.

Çalışmaktan korkmayan, kendisinin dışına çıkıp, yorulmadan yürüyenlerden umudu vardı Mustafa Kemal’in muhtemelen.

Insan böyle düşüncelerin arasında huzursuzlanmaya başladığında, nerden tutsak, neresinde başlasak, nereye koşsak dediğinde kendini bulduğu nokta “Samsun”oluyor diye düşünüyorum.

O “Samsun”lara da öyle kolay çıkılmıyor. Uzun uzun okumak gerekiyor Samsun’a çıkmadan. Cebindeki 2 kuruştan 1'ini kitaba vermek gerekiyor.

Samsun’a çıkmadan iyi bir network edinmen gerekiyor, yeri geliyor Padişah’la kimsenin bilmediği konuşmalar yapman lazım düşüyor.

Samsun’a çıkmak, hiç görmediğin, hiç duymadığın, hiç dokunmadığın insanlar için kendi rahatından 2 gıdım vazgeçmeni gerektiriyor. Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken…

Samsun’a çıkınca da iş bitmiyor, yeni başlıyor.

Neyse ki bir Bandırma Vapuruna bindim ben de.

Amacım ne Insider’a övgüler saçmak, ne kendi yaptığımız işin amacının büyüklüğünü kanıtlamaya çalışmak. (o amaç zaten kimseler bilmese de bizde, yediğimiz lokmaların tatsızlığında, uykusuz gecelerimizde)

Amacım kendi Bandırma Vapurumuzda neler yaptığımızı anlatmak, Samsun’a çıkışlarımızı, Sivas’a geçişlerimizde yaşadıklarımızı buradan anlatıp, başka bir yerde güçlükle kendi Kurtuluş Savaşlarını yaşayanlara, yaptığımız 2–3 doğru iş varsa onlarla yardım edebilmek.

Bu hikayenin de benim açımda en büyük cephelerinden biri Sequoia Capital’den aldığımız yatırımımız.

Yaklaşık 2 yıldır Insider’da çalışıyorum. 26 yaşımda, Türkiye’den çıkan bir teknolojik ürün şirketinde, 16 farklı ülkeden 200'ü aşkın takım arkadaşımın emeklerini, Apple’ın, Google’ın, Youtube’ın yatırımcılarına nasıl ulaştırdık, hangi aşamalardan geçtik, ne zorluklarla karşılaştık ve ilk cephede nasıl gelip geldik, onu anlatacağım.

2–3 yazı dizisinden oluşan “Sequoia Capital’den nasıl yatırım aldık?” isimli bir seri planlıyorum.

Insider’ın temposundan ve benim hazırlıksızlığımdan dolayı yaklaşık 6 ay geç gelen bu seriyi, public olarak da duyurduğuma göre artık kaçışım yok. 27 Mayıs ilk yazımız olsun, ben hem süreçleri tekrar yaşarken kendimizi DEĞER’lendireyim baştan, hem de hayatının bir kısmında naçizane faydalanabilecek girişimcilere Türkçe bir kaynak yaratmış olayım.

Umarım beğenirsiniz.

Son not; hayatınız boyunca yoluna çıkmaktan korkmadığımız nice Samsunlarımız olsun. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

--

--